Pazartesi, Ekim 31

Valley Of Flowers

  • Hiç kimse aynı anda hem aşık, hem bilge olamaz!

  • Tek atışta 25 yıllık geçmişimizi yok ettin. Bunu geleceğimize de yapma!

  • İhtiras ve huzur asla bir arada var olamaz!

  • Gerçeklik algısı alkol eksikliğine bağlıdır. O yüzden; gidip içelim!

  • Aşıklar değil, aşk sonsuza kadar yaşar!



Seyredin diyorum, başka da bir şey demiyorum!!!

Pazartesi, Ekim 24

Dizlerim acıyor!

Ben taktım mı takarım...
Bir şarkıya, bir duruma, birine...

Bu iyi bir takıntı da olabilir, kötü de...

Mesela bu aralar kendime takığım hem de kötü bir şekilde. Üstelik görünüşe göre çokta belli ediyorum.
“İki aydır bloğunda hissediliyor.” demedi mi Sirikuzu Bey?

Ben toparlayayım dedikçe, takacak, takılacak başka tökezler çıkıyor önüme... Her seferinde kalkıyorum ama iki adım atmadan, pat! bi daha!!! kalkıyorum, pat! yine!

Dizlerim yara bere içinde. Sürekli pansuman yapıyorum. Üstelik kolonya da sürüyorum, mikroplar ölsün diye, canımın acımasını dahi göze alarak hem de...

Yok yok...
Ben ya önümü göremiyorum ya da yürümeyi beceremiyorum!!!


Haftanız iyi olsun...

Fotoğraf : Deniz Nida Şener

Perşembe, Ekim 20

Sis

Bu sabah, birdenbire daldım bir bulutun içine...

Önce gördüm...
Gördüklerimin gerçekliğinden şaşkın, buluttan içeri giriverdim.
Dumanların arasından arabaya vuran,
oradan nasıl olduğunu anlamadığım şekilde yüzüme yansıyan güneş...
ve arabanın uçuyormuş hissi...

ve... o anda çalan şarkı...

Cennete olmak böyle bir şey midir acaba?


Bir gün bu kadar güzel başlayabilirdi ancak...

Teşekkür ederim... Çok teşekkür ederim...

Çarşamba, Ekim 19

Rüya

Sanki Pazartesi yazdığımın sağlamasını yapar gibiydi rüyam...


Kendime söyleyemediğimi arkadaşlarıma fısıldadım rüyayı çözerken...
Benim bununla yaşamam kolay olacak mı şimdi?

Kolay diyelim, kolay olsun...

Çözüm isteyeyim, gelsin...

Bugün okuduğum yazıların da bir anlamı olmalı...
İstediğini almak için önce sen vermelisin...

Hadi söyleyinnn, kimin çözüme ihtiyacı varrrr? :)

Bu şarkıya bayıldım. Sürekli dinliyorum.
Burada da bulunsun...



Gününüz aydın olsun...

Fotoğraf: Deniz Nida Şener

Pazartesi, Ekim 17

Kabullenmek

Bir durumu kabullenmeyişimizin en büyük nedeni, kabul ettiğimiz takdirde o gerçekle yaşamanın zorlaşmasından... Kendine yalan söylemek kolaylaştırıyor her şeyi... Yalan olduğunu bile bile üstelik...

Şarkının nakarat kısmı yeterince anlatıyor zaten...



Bu haftanın şarkısı da bu olsun...

İyi haftalar...

Çarşamba, Ekim 12

Değişim

Beraber içtikleri ilk biradan bu yana 8 ay geçmişti. İlişkileri hızla ilerlemiş, çabucak evlenmeye karar vermiş, nikah gününü almışlardı bile. Üstelik Med ve Cezir’den önceydi tarihleri!

Bu 8 aylık dönemde, Doruk’la birlikte hayatında ne çok şey değişmişti. Med’de söylüyordu sık sık. Ne kadar olumlu bir insana dönüştüğünü, mutluluğunu çevresine de bulaştırdığını. “Senin yanında artık hüzünlü olmak imkansız! Bazen hevesimi kursağımda bırakıyorsun!” demişti en son sohbetlerinde.

Sadece duygusal fırtınalarını dindirmekle kalmamış, ertelediklerini de hayata geçirmeye karar vermişti. Çok isteyipte başlayamadığı romanına başlamıştı nihayet. Akşamlarını Doruk’un yanında, babasından kalma daktiloda, romanını yazarak geçiriyordu ve tabi ki gecelerini de onun kollarında.

Biliyordu... Bu sefer gerçekten aşıktı. Her zaman söylediği gibi “bu sefer farklı”dan da farklıydı. Tarifi imkansız bir emin oluştu. Sanki aynadan yansıyan hem kendisiydi, hem kendisini tamamlayan... Eksik parçasıydı karşısındaki.



Korkuyordu, bu sefer kaybetmekten korkuyordu! Emin olmasının belki de en büyük sebebiydi bu korku...

İşyerinde akşam olmasını sabırsızlıkla bekliyor, eve dönüşünü mümkün olduğunca hızlandırıyor, ondan önce geldiyse muhakkak yemek hazırlıyordu. Emeğiyle mutlu etmek istiyordu onu. Şimdiye kadar hiç istememişti halbuki... Masayı kırmızı renklerle donatıyor, mumlar yakıyor, gözleri gözlerine kitlensin diye göz makyajını koyu yapıyor, saçlarını kabartıyor, onu seksi bulması için dekoltesi olan kıyafetler seçiyordu. Hep beğensin istiyordu kendisini. Şimdiye kadar hiç istememişti halbuki...

Evet, biliyordu...
Bu sefer gerçekten AŞK’tı yaşadığı...

Şükretti Allah’a. İlk defa. Hayatı boyunca ilk defa Doruk’u karşısına çıkardığı için şükretti...

Koltuğun üzerinde uyukalmış sevgilisini izledi uzun uzun ve romanına devam etti...

Hikayenin önceki bölümleri için tık tık...


Fotoğraf bana ait...

Perşembe, Ekim 6

Bekledim dün...

Bekledim dün...

Sakinleşmeyi, dinginleşmeyi.
Kızgınlığımın gidişine rağmen, kırgınlığımın azalmasını...

Bekledim dün...
Kulağımda sevdiğim sesleri duymayı.
O seslerin içimi açmasını, kalbimin o seslerle tekrar ritmini bulmasını...

Bekledim dün...
Akşam olmasını.
Yanında kendim olmayı başarabildiğim gözlere bakmayı.
O gözlerle birlikte masadaki bardağın dibini görmeyi...

Bekledim dün...
Evden içeri girince, içimi ısıtan sıcaklığın beni sarmasını.
Onun heyecanını ve o heyecana yenilen uykusunu paylaşmayı...


Bekledim dün...
Bugünümün dünden güzel olmasını...

Fotoğraf bana ait.

Salı, Ekim 4

Samanyolu

Bazı şarkılar vardır. Siz kaç yaşına gelirseniz gelin, içinizdeki yeri, etkisi başka olan...

Ben müziği çok severim ama sözlü olanını. Enstrümantal dinlediğim de olur ama içinde yorum varsa daha da etkiler beni. Bazılarının sözleri çok mana ifade etmese de ona eşlik eden müzikle uyumluysa, beni alıp götürebilir, gitmek istediğim herhangi bir yere...

Ruhuma hitap eden çok şarkı var... ama şimdi yayınlayacağım şarkı, ben 80 yaşına da gelsem bendeki etkisini yitirmeyecek bir şarkı...

Ben bu şarkıyla öyle çok yer geziyorum ki....



Bir gün gecikmeyle... Haftanız güzel olsun...