Bu aralar konumuz FARK... Deniz bugün yorum farkını anlatmış.
Benimse kafamı iki gündür “Algı ve tavır farkı” kurcalıyor.
Kişiden kişiye değişiyor konulara bakış açısı, hayata karşı duruşu.
Bugün arkadaşım sohbet sırasında diğer bir arkadaşımızın kendisine bağırdığından bahsetti laf arasında ve hemen arkasından dedi ki “biliyorum, işleri çok yoğun. Aslında kızgınlığı bana değil!”. Bunu o kadar samimi ve içten söyledi ki, hem hoşuma gitti hem de düşündürdü beni. Halbuki yine aynı işyerinden başka bir arkadaşımın benzer bir durum için “Bana niye bağırıyor ki?! Sanki işi başına ben yıktım, salak mı ne? Zaten hiç hazetmiyorum kendisinden!” dediğini de hatırlıyorum.
Sonra aklıma kendi eşimle, bir arkadaşımın eşinin aynı konuya verdikleri farklı tepkiler geldi...
Kendimi düşündüm acaba ben nasıl tepki verirdim diye.
İşyerinde müştemlerin çoğu beni sinirli bulur. Bu konuda bir anlamda haklılar çünkü eğer sinirlendiysem bunu hemen belli ediyorum. Eh işyerinde sinirlenmek pek de zor değil. Durmadan revize veren, zırt pırt tasarımı yenileyen bir müşteriyle çalışınca... ama tavrım hiç bir zaman onlara karşı olmuyor. “nereden biliyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü ne kadar sinirli olsam da buna dikkat ediyorum. Başka biri yüzünden, haketmeyen birine kızmam büyük haksızlık olmaz mı zaten?
Yine de bu konuda kendimi incelemeye almaya karar verdim...
ne de olsa içinde bulunduğum çevre, çehre, bana AYNA...
içten konuşmalar
11 yıl önce
nasıl mutlu oluyorsan öyle.
YanıtlaSilçok düşündüm bunu, bütün hafta sonu:)
ben hala düşünüyorum... ama hep karşımdakileri ayna kabul ederek sanırım kendime de haksızlık ediyorum. neticede ben de onların aynasıyım öyle değil mi?
YanıtlaSilkendini dinliyorsun.
YanıtlaSilbence en önemli özelliğin bu.