Son bir haftadır ilginç olaylar yaşıyorum.
Aklımın ucundan bile geçmezdi mesela gecenin 1.30unda asansörde kalmak.
Kızlarla buluşmuş, içmiş keyif yapmış, eve dönmüşüm.
Neyseki anahtarımı unutmuşum, eşimi arayıp kapıyı açmasını istedim. Açtı, asansörü çağırdım, bindim... Tam bizim kata gelmek üzereyken... TIK! asansör durdu, ışıklar sönüverdi...
Telefonla tekrar aradım eşimi:
"Asansörde kaldım!"
Verdiği cevaba bak:
"Oh! iyi oldu!"
Bununla ilgili söyleyeceklerim mevcut tabii ama sizinle paylaşmasam iyi olur kanaatindeyim ;)
Neyse, meğer elektrikler kesilmiş. Alt komşumuzla birlikte yaklaşık 30-45 dakika uğraştılar beni çıkarmak için. Asansör kapısını açan anahtar nedense bir tek benim kaldığım katı açmıyor, bozukmuş! Elektrikler geldi, bulunduklara kata çağırdılar asansörü, indim... Elektrikler yine gitti...
Şimdi Allah'ın sevdiği kulu muyum, yoksa bana bir mesaj mı vermek istedi emin olamıyorum hala!
Komşumuzun misafiri de varmış o akşam. Kadın "Ne kadar soğukkanlıydınız, ben olsam apatmanı ayağı kaldırmıştım!" dedi... Ayağa kaldırsam asansörden çıkma süremde bir azalma olmayacaktı ki... yazık, benimle birlikte apartmanı da uyutmamış olurdum işte...
Bu birincisi...
İkincisi de bir twitter vakası.
Gecenin bir yarısı bir arkadaşımız kardeşime mesaj atıyor. Twitterdaki şu kişi sen misin ablan mı diye?
Birisi benim adım, kardeşimin fotoğrafıyla hesap açmış...?! Feci kıllandım, öyle böyle değil. Bu ne demek şimdi. Kullandığı fotoğraf kardeşimin internet üzerinde sadece fotokritikte var olan bir fotoğrafı. Benim adım soyadım, üstelik evlilik soyadım! Bizi tanıyan biri mi, değil mi? Gece gözüme uyku girmedi. Ertesi gün hemen twittera maille durumu bildirdim. Ayrıca hesabı şikayet et diye buton vardı, onu da yaptım. Kardeşim de hem mail atmış, hem de şikayet butonuna basmış.
Aynı gün hesap askıya alındı çok şükür...
Kimdi, niyeydi hala merak ediyoruz orası ayrı :)
ve üçüncüsü de dün akşam oldu.
Akşam saat 22.00 civarları. Bizim bücür geçen hafta ağır ateşliydi, bu hafta da ne olur ne olmaz okula göndermiyoruz. O yüzden akşamları yarım saat, bir saat geç yatıyor. Ben bücürü yatırmaya girmişim, eşim de terasa çıkmış, kuşlarıyla, köpeğiyle ilgileniyor.
Kapı çaldı, eşim duymadığı için ben kalktım bücürün yanında açtım kapıyı. Karşımda iki tane polis.
"Daire 12 burası mı?"
"Evet, buyrun."
"Bir ihbar aldık. Aile içi şiddet vakası varmış evinizde."
"Nasıl?"
"Belki de siz aramışsınızdır!" (Bu arada içeriyi sürekli kontrol ediyorlar kafalarını uzatıp.)
"Evimizde böyle bir durum yok, ayrıca arayan da ben değilim."
"Emin misiniz? Kötü bir durum yok değil mi?" (sanırım söyleyemiyor olabileceğimden şüpheliler)
"Evet, eminim, her şey yolunda."
"Eminsiniz, öyle mi?"
"Evet, eminim."
"Peki, rahatsız ettik, kusura bakmayın."
Bu neydi şimdi?!
Neler oluyor yahu!!!
Var bir tuhaflık bu aralar ama...
Hayırlara vesile olsun inşallah :))))))