Cuma, Temmuz 13

Geçmişe dalış 2 ve karmaşık sarmaşık...


Yine yazasım var ama yazacak cümlelerim yok! Neyse benim de bu cümlelerle derdim bilmem!? yazsana sen kardeşim, olduğu kadar! Bu blog burada niye var?!!!

Metin yazarı arkadaşlarımın başına ekşiyorum son günlerde, bana yazmayı öğretin diye. Onlar yazabildiğimi iddaa ediyorlar ama ben nedense tatmin olmuyorum yazdıklarımdan... İstiyorum işte, kafamdan geçenleri, şöyle edebi bir dille buralara dökmeyi. Açık açık yazmayayım ama okuyan anlasın beni...

************************

Geçmiş dipsiz bir kuyu gibi... Karanlık ve soğuk. Aşağılara indikçe karşıma çıkanlar nedense hep olumsuz. Sanki geçmişte hiç mutlu olmamışım gibi, anılar buruk...

************************

Arada küçük hatıralar var yine de... mesela ilkokulda bir arkadaşımla güreşiyoruz... erkek... ben yeniyorum onu... o şaşkın... bütün mesele benim her akşam babamla güreş yapmamda. idmanlıyım yani. düşünüyorum “acaba babam bana özellikle mi yeniliyor, yoksa ben onu gerçekten yeniyor muyum?”... bundan bugün bile emin değilim...


************************


Her akşam yer yatağı atıyorum yere ve atlayıp duruyorum: “Veeee... şimdi Nadia Komanachi atlayışını yapacak sayın seyircilerrrr!”


************************


Hangi çocuk yapmamıştır ki; kapıya tırmanmışım... annem avaz avaz “düşeceksin, in aşağı çabuk!” diye bağırıyor... elinde terlik var mıydı acaba? hatırlayamadım...


************************


Piyerloti’deki evdeyiz. Annemi kızdırmışım... Tuvalete girmek üzere... Nasılsa tuvalete girdi diye dönüp dil çıkartıyorum... Meğer girmemiş daha... Annemin gözlerinin döndüğünü gördüm! Teyzemin arkasına saklandım... yemedim dayak... ama teyzem... zavallı teyzem... çimdiklerden fena nasibini aldı!


************************


İlkokuldayım, sanırım üçüncü sınıf... Müfettiş gelmiş. Yazın bakalım diyor “İstanbul’un havası çok güzeldir.” Apostrofu özellikle koymuyorum. çünkü biliyorum ki; sınıfta bir ya da iki kişi dışında kimse koymayacak. ayrışmak istemiyorum... haklı çıktım... sınıfta sadece bir kişi koydu apostrofu...


Devam eder miyim, etmeli miyim daha bilmiyorum geçmişi deşmeye...
Asıl aradığımı bulamadım hala!...

6 yorum:

  1. Bence et Sibelim. Zira derinleri eşeledikçe çok güzel cümleler çıkıyor ortaya. Ben çok fazla hatırlamıyorum İlkokul yıllarımı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çıkarsa bir şeyler yazacağım Nilhanım... benim de çok anılarım yok sanırdım ama birini hatırlayınca, öteki de geliyor... ama dediğim gibi... asıl hatırlamak istediğim anıya ulaşamadım daha...

      Sil
  2. Anılarla ilgili birşey yazdığımda ben hatırlamıyorum nedense demiştin tam olarak cümleler bu değil ama buna benzer birşeydi.Belki de hep en derinliğie ittiğin içindir.Bak eşeledikçe neler çıkmış,eminim biraz daha eşelersen belkide aradığını bulabilirsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neden hatırlamadığımı biliyorum aslında Aylacım ama bildiğim olayı hatırlamıyorum :) aslında deşelemekteki amacım o anıyı dipten çıkarmak. şu andaki bir çok tıkanıklığımın o anıya bağlı olduğunu düşünüyorum çünkü...

      Sil
  3. Sen şöyle kendini sıkmadan, ''Yapar mıyım, yapamaz mıyım?'' derdine düşmeden kendini ve kalemini bir salıversen şöyle, akacak kendiliğinden, bir daha da tutamayacaksın gibime geliyor Sibelim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeugmam, haklısın sanırım asıl sorunum bu... ben içimdekileri dökmekten korkuyorum aslında... sayende bunu farketmiş oldum. teşekkürler...

      Sil