Salı, Nisan 5

Bu şiiri yaşgünümde yayınlamalıydım ya...

Boşver be yaşı başı! Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?
Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
Sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver?
Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını.
Gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
gömme başını toprağa bir çift
güzel göz uğruna.

Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
Ama aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında,
bırak aksın yollarına.
Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın.
Sen inan yüreğine...
Hem ona geçmezse kime geçer sözün?

Büyü büyü... Bak ellerin ayakların kocaman, aklın da maşallah yerinde,
E ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.
Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden, boşver yaşı başı,
Aşk var mı aşk, sen ondan haber ver?
Takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere.
O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün.

Atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü.
Öl gitsin... 
Parayı pulu savurup,
Bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır istediğin,
Savrul gitsin...

Boş ver be yaşı başı,
Kim tutar seni kim, kendi yüreğinden başka kim?
Aklını al da öyle git, ister yollara,
İster odalara, ister kırlara bayırlara vur da git.
Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle, bırakmadıkça birine.
O biri de gelir gerçekten istediğin oysa
Seveceksen ve öleceksen uğruna...

Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa...
Yaş 70'e gelse bile, hayat daha bitmemiş, sen mi biteceksin?
Çekeceksen bile bayrağı,
'yaşadım ulan dibine kadar' diyemeyecek misin?

[ Can Yücel ]

8 yorum: