Salı, Ağustos 23

Şikayet


Bu bloğu açmamın en büyük sebebi, sıkıntılarımı oğlumun bloğunda yansıtmamak. Yani buranın açılış nedeni, burada sıkıntılarımı dile getirmek. Yazdıkça görmek, gördükçe eritmek, düzeltmek...

Aslına bakarsanız, ben şikayet etmeyi sevmem. Ne yaptıklarımdan, ne yapacaklarımdan, ne olanlardan, ne insanlardan. Hele ki insanlardan... ama nedendir bilinmez, etrafımda (dostlarımı ayrı tutuyorum) şikayet etmeyi seven insanlar çok.

Bir önceki işyerimden ayrılmamın sebeplerinden biridir şikayet.

Yaşananlardan, patrondan, işten, çalışanlardan o kadar çok şikayet ediliyordu ki... Bu çarkın içinde ben de dönmeye başlamıştım. 5.senenin bitiminde kendime geldim. Sürekli şikayet eden, hiçbir şeyden memnun, mutlu olmayan, sürekli suratı asık, sinirli, huysuz biri olup çıkmıştım.

"Sen sen olmaktan çıktın kızım. Kendinden nefret eder oldun, farkında mısın? Ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin!" dedim kendime ve ayrıldım oradan. Eşim hala oradaki Sibel'le buradaki Sibel'in farkından bahseder.

Burada da var öyle arkadaşlarım. Üstelik çok yakınımdalar....

Ama önceki yaşadıklarımdan ders aldığımdan olsa gerek, sözlerinin sonunu dinlemez oldum. Bir süre sonra, otomatik kalkan misali başka şeyler düşünmeye başladığımı farkettim onlar anlatırken. Sözleri bittiğinde, kafamı duruma göre olumlu ya da olumsuz sallayıp, bilgisayarıma dönüp, kulaklığımı takıp, iş ve hayal aleminin derinliklerine dalıyorum.

Evet, evet...

Ben böyle daha mutluyum...

Fotoğraf: Deniz Nida Şener

4 yorum:

  1. Yapabiliyorsan ne mutlu sana Sibelim.
    Ben sanırım şu anda eski Sibel yolunda ilerliyorum. Sürekli bir tatminsizlik, mutsuzluk, nankörlük.. bla bla bla. sonum hiç hayra alamet değil maalesef

    YanıtlaSil
  2. Biz de tam dun bunu konusuyorduk. Etrafimizdaki sikayetlerin bizi ne kadar etkilediginden bahsediyorduk bir arkadasimla. elbette biz de sikayet ediyoruz herseyden mutlu olmak mumkun mu? Ama herseyden de mutsuz olunur mu? Bir de mutsuzsan da git cozebilecek insanla konus bize niye anlatiyorsun. Yok yok ben de senin gibi olmaya calisiyorum su kulakliklar iyi ki var inan. Ama basarili miyim emin degilim. Daha gidecek cok yolum var yine de bunun farkina varmak bile bir adim diye dusunup seviniyorum iste fukara avuntusu :)

    YanıtlaSil
  3. Nilhan, bir şekilde beceriyorum. bazen istemeden de olsa etkileniyorum tabii ama genel olarak anlattığım gibi. eğer o noktaya geldiysen, başka bir iş bakmanı öneririm. para önemli tabii ama huzuru olmayan bir iş insanı olduğundan farklı bir hale getiriyor ne yazık ki...

    Gülçin, hiç şikayet etmemek mümkün değil tabii, benim de var şikayetlerim ama dediğin gibi bu durumun hiçbir şeyden keyif almamaya gitmemesi gerekir. insanlıktan çıkıyoruz öyle olunca. başarırsın bence, farkındalık önemli gerçekten ;)

    YanıtlaSil
  4. sibel'cim öyle anlar geliyorki şikayet etmemek mümkün değil.haaa... o zaman ne yapmalı? o deveyi gütmeden o diyardan gitmeli.işte bizler bunu yapamıyoruz.
    ama sonunda ben başardım galiba dimi
    :))))))

    YanıtlaSil